More
    Ana SayfaGenelTicaret Bakanı Pekcan, Yeni Rekabet Kanununu Değerlendirdi

    Ticaret Bakanı Pekcan, Yeni Rekabet Kanununu Değerlendirdi

    Pekcan, bugün yürürlüğe giren “7246 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna” ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren; “7246 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna” ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Bakan Pekcan: “Bugün yürürlüğe giren yeni düzenleme ile Rekabet Kanunumuz Avrupa Birliği ve gelişmiş uygulamalarla uyumlu hale getirilirken; dinamik piyasaların ihtiyacını daha iyi karşılayabilecek bir yapıya kavuşturulmuştur”

    1994 yılında yürürlüğe giren 4054 sayılı Kanunun, Rekabet Kurumunun göreve başladığı 1997 yılından bu yana uygulandığını hatırlatan Pekcan; bu süre zarfında gerek Türkiye’deki gerekse uluslararası piyasalardaki değişimin,Avrupa Birliği rekabet hukukundaki önemli gelişmelerin ve edinilen deneyimin, Kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve modern araçlarla güçlendirilmesi ihtiyacını doğurduğunu söyledi.

    Yapılan değişikliklerle Rekabet Kanununun Avrupa Birliği ve gelişmiş uygulamalarla uyumlu hale getirildiğini anlatan Pekcan,

    Söz konusu düzenlemeyle Rekabet Kanunumuz dinamik piyasaların ihtiyacını daha iyi karşılayabilecek bir yapıya ve araçlara kavuşturulmuştur. Rekabet Kurumumuzun da daha etkin, aktif ve dinamik hale getirilmesi sağlanmıştır. Böylece bir yandan piyasa oyuncuları arasında etkin rekabet koşullarının oluşmasıyla tüketici refahının arttırılması sağlanırken; diğer taraftan Türkiye’ye daha çok uluslararası yatırımcı çekilmesinin de önü açılmıştır.” dedi.

    Uzlaşma yolu ve taahhüt mekanizması hayata geçiyor

    Kanunda yapılan önemli düzenlemeler hakkında da bilgi veren Pekcan,yeni düzenleme ile “taahhüt” ve ”uzlaşma müesseselerinin” hayata geçirilmesinin mümkün hale geldiğine dikkati çeken Pekcan, “Bu düzenleme ile teşebbüsler, olası bir rekabet ihlali durumu söz konusu olduğunda Rekabet Kurumuna taahhüt verebilecek ya da uzlaşmaya gidebilecek. Böylelikle, hem soruşturma sürecinin kısaltılarak hızlı bir şekilde sonuçlandırılması, hem dava süreçlerinin neden olacağı kamusal maliyetlerin azaltılması, hem de kamu kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılması sağlanacak.” ifadelerini kullandı.

    Birleşme ve devralmalara yönelik maddede değişiklik yapılarak “hakim durum” kriteri yerine Avrupa Birliği hukukunda kullanılmakta olan “etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması” kriterinindevreye alındığını anlatan Pekcan,“Örneğin iki firma birleşmek istediğinde ya da bir firma diğer bir firmayı satın almak istediğinde Rekabet Kurulundan izin almak durumunda. Kurul, birleşme ve devralma sırasında hakim durumun varlığını tespit etmese bile, bunun etkin rekabeti önemli ölçüde azaltabileceğine kanaat getirirse, bu birleşme veya devralmaya müdahale edebilecek.” şeklinde konuştu.

    Kartelleşmeye karşı yapısal tedbirler geliyor

    Pekcan, AB mevzuatına benzer şekilde Rekabet Kurulunun kartelleşme halinde, davranışsal tedbirlerin sonuç vermediğinin nihai kararla tespiti durumunda ilgili teşebbüslere ancak “ihlalle orantılı” ve “ihlalin etkin biçimde sona erdirilmesi için gerekli olması” kaydıyla yapısal tedbirlerin uygulanabileceğini kaydetti. Pekcan, firmalara yapısal tedbirlere uymaları için en az 6 ay süre tanınacağını bildirdi.

    Kurum kaynakları ciddi rekabet ihlallerine yönlendirilecek

    Kanunun öngördüğü bir başka aracın da pazar payı ve ciro gibi ölçütler itibariyle belli bir eşiğin altında kalan teşebbüs faaliyetlerinin, rekabet üzerindeki etkilerinin göz ardı edilmesine olanak sağlayan “de minimis” düzenlemesi olduğunu belirten Pekcan, bu düzenleme ile Rekabet Kurumu kaynaklarının daha etkin kullanılarak, ciddi rekabet ihlallerine yönlendirilmesine imkan tanınacağını kaydetti.

    Pekcan, muafiyet rejimi açısından da Avrupa Birliği uygulamasında benimsenen teşebbüslerin “kendi kendine değerlendirme” yöntemine tam uyumunun sağlandığına işaret ederek,

    Firmalar eskiden Rekabet Kurumuna başvurup muafiyet kararı alırken, şimdi getirdiğimiz düzenlemeyle muafiyet konusunda kendileri değerlendirme yapabilecek. Böylelikle hem zamandan, hem de olası maliyetlerden tasarruf edilmiş olunacak.” ifadesini kullandı. Kanun’da, Rekabet Kurumunun idari işleyişini daha etkin kılmaya yönelik bazı değişiklikler de yapıldığına dikkati çeken Pekcan,

    Söz konusu Kanun değişiklikleri sayesinde, Rekabete ilişkin mevzuatımızın; 2003 yılından sonra değiştirilen bu alandaki AB düzenlemelerine ileri seviyede uygunluğunu sağlamış olduk. Hem ülkemizin Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinin Rekabet Politikası Faslı kapsamındaki çalışmalarına, hem deyeni doğrudan yatırımların önünün açılmasına katkı sağlayacak Kanunun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

    Must Read

    spot_img