Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin düzenlediği Türkiye Ekonomi Şurası’nda tarımın sorunları tek tek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanlara anlatıldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği‘nin düzenlediği Türkiye Ekonomi Şurası‘nda tarımın sorunları tek tek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanlara anlatıldı. Pandemi süreci ile birlikte önemi daha da artan tarım ve gıdada sorunların öncelikle çözülmesi gerekiyor. Çiftçinin traktörüne, hayvanlarına uygulanan ve üretim aracını elinden alan haciz işlemlerinin derhal durdurularak işe başlanmalı.
Tarımda yaşanan sorunlar öyle boyutlara geldi ki, çiftçiler; üretenler kadar, bu ürünlerin ticaretini yapan, işleyen, hammadde olarak kullanan tüccar, sanayici, ihracatçılar da olumsuz etkileniyor. Bu nedenle ziraat odalarından çok, özellikle ticaret borsaları tarımın sorunlarını daha çok dillendirmeye başladı. Bir kaç ziraat odası dışında çiftçinin sorunuyla ilgilenen de yok doğrusu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği, Türkiye Ekonomi Şurası’na:
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,
- Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan,
- Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli,
- Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan,
- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank,
- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu katıldı.
Ekonomi Şurası’na tarımda yaşanan sorunlar damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tarımsal destekler, hayvancılık, süt ineklerinin kesilmesi, yem fiyatlarındaki aşırı artış, et, süt, girdi fiyatlarındaki artışlar, sulama yatırımları, sözleşmeli üretim gibi bir çok konuda yaşanan sorunlar ve neler yapılması gerektiği tek tek anlatıldı. Anlatılanlar bir rapor olarak da sunuldu.
Çiğ süt fiyatı inek kestiriyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilen sorunların başında hayvancılık sektöründe özellikle yem fiyatlarının yüksek, süt fiyatlarının ise bir yıldan beri sabit olması nedeniyle süt ineklerinin kesimi oldu. Yapılan konuşmalarda, artan maliyetler ve fiyatların düşüklüğü nedeniyle besi ve süt üreticilerinin ciddi sıkıntılar yaşadığı, süt fiyatlarının litre başına bir an önce en az 3 liraya, çıkarılması, devletin verdiği destekleme priminin artırılması, çiğ süt referans fiyatlarının da 3 veya 6 aylık periyotlarla belirlenmesi gerektiği ifade edildi.
Kur artışına bağlı olarak besicilikte meydana gelen girdi maliyetlerinden dolayı kırmızı et ve süt üreticilerinin zor duruma düştükleri, artan maliyetleri ürün fiyatlarına yansıtamadıkları, kesilen süt hayvanları nedeniyle hayvan sayısının her geçen gün azaldığı dile getirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayvan kesiminden haberi olduğunu belirterek yem sorununu çözmek gerektiğini ifade ederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye çalışma yapılması için talimat verdiği öğrenildi.
Tarım destekleri artırılsın ve zamanında ödensin
Türkiye Ekonomi Şurası’nda dile getirilen bir başka önemli konu ise tarım destekleri oldu. Konuşmacılar tarımsal desteklerin artırılması ve zamanında ödenmesinin önemine vurgu yaparak özetle şu görüşleri dile getirdi: “Döviz kurunda yaşanan artış nedeniyle tarım ve hayvancılık sektörlerinde girdi maliyetleri çok yükseldi. Özellikle mazot ve gübredeki maliyet artışını çiftçiler ürün fiyatlarına aynı oranda yansıtamıyor. Tarım ve hayvancılıkta üretimin sürdürülebilmesi için destek primlerinin, üreticinin zarar etmesini engelleyecek bir oranda olması ve zamanında ödenmesi gerekiyor. Tarımsal makine ve teçhizat desteği devam etmeli. Ürünlerin niteliği belirlenip, desteklerin ona göre ürün bazlı veya alan bazlı verilmesi, desteklerin amacına ulaşması sağlanmalı. Tarım destekleri tapu sahibine değil, araziyi işleyen çiftçiye verilmesi üretim miktarının ve kalitesinin artması sağlanabilir.”
Sulama yatırımları tamamlansın
Tarımsal üretimin, verimliliğin, kalitenin artırılması, dışa bağımlılığın azaltılması için daha fazla alanın sulanması için tarımsal sulama yatırımlarına hız verilmesi ve yarım kalan yatırımların tamamlanmasını isteyen konuşmacılar, suyun verimli kullanılması için açık kanal ve kanaletlerden oluşan sulama sistemlerinin kapalı sisteme dönüştürülmesini talep etti.
Çukurova, Edirne, Güneydoğu Anadolu(GAP) başta olmak üzere bir çok bölgede başlanan ancak tamamlanmayan sulama yatırımlarının bitirilerek devreye alınması ile tarımsal üretimin artacağı ifade edilen toplantıda baraj ve sulama projelerinin bir an önce hizmete alınmasıyla tarımsal üretimde enerji maliyetlerinin azaltılacağı vurgusu yapıldı.
Sözleşmeli üretim, planlama ve dış ticaret
Türkiye Ekonomi Şurası’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlara sunulan bilgiler arasında sözleşmeli üretim konusunda yasal düzenlemelerin yapılması, sözleşmeli üretime özel destek sağlanması da yer aldı. Gelecek yıllarda üretilmesi istenen tarımsal ürünlerin planlamasının önceden yapılmasına dikkat çekilen konuşmalarda, artırılacak üretimle gıda ve yem sanayinin hammadde ihtiyacının karşılanması, fiyat ve piyasa dengesinin sağlanması, yeterli tarımsal ve hayvansal üretim sağlandıktan sonra ihracatın artırılması üzerinde duruldu. Toplantıda, havayolu şirketlerince tarım ürünleri ihracatında birim başına kargo taşıma ücretlerinde indirim uygulanması ya da taşıma ücretlerinin belirli bir miktarı kamu tarafından desteklenmesi talep edildi.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Tunus gibi ülkelerin Türkiye’den yapılan ihracata ambargo uyguladıkları hatırlatılarak; bu ambargoların kaldırılmasına yönelik girişimde bulunulması istendi.
Çiftçi borçları yapılandırılsın
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulan talepler arasında çiftçilerin kredi borçlarının yapılandırılması da yer aldı. Konuşmalarda çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının yapılandırılması gerektiği belirtilerek ayrıca; fırtına, hortum ve dolu gibi doğa olaylarından etkilenen Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS)’ne kayıtlı tüm çiftçilerin TARSİM’in tarım sigortalarından yararlandırılması istendi.
Ayrıca çiftçilerin kullandığı enerji bedellerinin aylık değil mahsulden mahsule yılda iki defa fatura edilerek ödenmesi, tarıma dayalı enerji bedellerinde indirim yapılması da dile getirildi.
Devlet ve market zincirlerinin yarattığı haksız rekabet
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından düzenlenen Ekonomi Şurası’nda dile getirilen en önemli konulardan birisi de kamuya ait kurumların ve en küçük beldelere kadar ulaşan zincir(indirim) marketlerin haksız rekabet yarattığı iddiası oldu. Konuşmacılar, en küçük beldelere kadar ulaşan zincir (indirim) marketlerin, esnaf ve tacirlerin işletmelerini kapanma noktasına getirdiğini, perakende ticaretin, yerel tacirleri koruması amacıyla yeniden düzenlenmesini istedi. Ayrıca kamu kuramlarının özel sektör ile rekabet eder şekilde ticari faaliyetlerde bulunmasını eleştiren konuşmacılar; buğday, ayçiçeği, yem bitkileri gibi şeker pancarının da destekleme kapsamına alınmasını istedi.
Tarım ve hayvancılık sektörüne uygun sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesini de talep eden konuşmacılar; gıdada hile ve tağşiş, merdiven altı üretimin önüne geçilmesi için ciddi cezalar uygulanması gerektiğini dile getirdi.
Özetle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin düzenlediği Türkiye Ekonomi Şurası’nda tarımın sorunları tek tek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanlara anlatıldı. Pandemi süreci ile birlikte önemi daha da artan tarım ve gıdada sorunların öncelikle çözülmesi gerekiyor. Çiftçinin traktörüne, hayvanlarına uygulanan ve üretim aracını elinden alan haciz işlemlerinin derhal durdurularak işe başlanmalı. Üretim maliyetlerini düşürecek, çiğ süt ve kırmızı et başta olmak üzere tarım ürünlerinin değerinde satılması, sulama yatırımlarına hız verilerek üretimin artırılması ve en önemlisi çiftçinin para kanacağı ve üretime devam edeceği bir ortamın sağlanması gerekir.
Kaynak : www.tarimdunyasi.net