Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, global piyasalarda hurda ihracatının kısıtlanmasına yönelik girişimlerin hız kazandığını ve dünyanın en büyük hurda ithalatçısı Türkiye’nin bundan olumsuz etkileneceğini belirterek, “Türkiye’nin hurda üretimini artırılabilmesi için bu alanda ihtisas organize sanayi bölgelerinin (OSB) kurulması, bunun toplanmasına çok yönlü teşvik verilmesi ve hurdayı ikame edebilecek ürünlerin de üretim prosesinde dikkate alınması önem taşıyor.” dedi.
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, Rusya’nın hurda ihracatında ton başına 15 avro olarak başlattığı vergi uygulamasını, geçen yılın sonunda ton başına 45 avroya çıkardığını ve uygulamanın beklenen ölçüde etkili olmaması halinde, bu ihracatı tümüyle yasaklamayı planladığını söyledi.
Benzer adımların başka ülkelerce de atıldığına dikkati çeken Yayan, Ukrayna’da uygulaması yeni sona eren ton başına 58 avroluk hurda ihracatı vergisinin de yeterince etkili olmadığı gerekçesiyle bunu yükseltmeye yönelik kanun teklifi verildiğini bildirdi.
Yayan, Latin Amerika Çelik Üreticileri Derneğinin (Alacero),bölgede ticari açıdan avantaj sağlayacağı düşüncesiyle hurda ihracatına kısıtlama getirilmesini istediğini, benzer şekilde Malezya’nın da hurdaya yüzde 15 ihracat vergisi getireceğini duyurduğunu ifade etti.
Çin İthalatçı Olacak
Avrupa Birliği’nde (AB) ise rekabet şartlarının iyileştirilmesi ve iklim değişikliği çalışmalarının gerekliliklerinin yerine getirilmesi açısından, EUROFER tarafından, hurda ihracatının kısıtlanması yönünde taleplerin vurgulanmaya başlandığına dikkati çeken Yayan, şöyle devam etti:
“EUROFER Genel Direktörü Axel Eggert, Yeşil Mutabakat ve Avrupa Çeliği başlıklı çevrim içi toplantıda, ‘Avrupa’nın çelik hurda işleme için küresel çapta en yüksek çevre standartlarına sahip olduğunu, bu bakımdan daha düşük standartları olan, çevre kirleten ve çevre hedefi olmayan üçüncü ülkelere hurda gönderiminin kısıtlanması gerektiğini’ ifade etti. Diğer taraftan, Çin’in de daha önce söylendiğinin aksine, hurda ihraç etmek bir yana, elektrik ark ocaklı tesislerin kapasitesinin artması sebebiyle önümüzdeki yıllarda hurda piyasasına ithalatçı olarak gireceği belirtilmektedir.”
Yayan, hurda ihracatının kademeli şekilde sınırlandırılması yönündeki eğilimlerin giderek ağırlık kazandığına işaret ederek, ham madde ihracatının sınırlandırıldığı bir ortamda, nihai ürünlerin serbest ticaretinden bahsedilemeyeceğini dile getirdi.
Nihai ürün piyasasında, serbest ticaretin önemli ölçüde tahrip edildiğinin gözlendiğini belirten Yayan, şunları kaydetti:
“Ülkemizde, toplam üretim içinde, hurdayla üretim yapan ark ocaklı tesislerin payı yüzde 69,2’dir. Türkiye, 2020 yılında 22,5 milyon tonla dünyanın en büyük hurda ithalatçısı konumunu sürdürmüştür. Global piyasalarda hurda ihracatını engellemeye yönelik girişimler, hurda tedarikinde dışa bağımlı sektörümüzü olumsuz etkileyecektir. Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin hurda üretiminin artırılabilmesi için bu alanda ihtisas OSB’lerinin kurulması, bunun toplanmasına çok yönlü teşvik verilmesi ve hurdayı ikame edebilecek ürünlerin de üretim prosesinde dikkate alınması önem taşıyor.”
Kaynak : www.haberturk.com