Ege Ekonomik Forum 2020 konferansında “Turizm Sektöründe Türkiye’nin 2020 Sonrası Planları Ne Olmalı?” başlıklı oturumun açılışını Sergenç İneler yaptı.
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Özgencil Grup iş birliği ile bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen Ege Ekonomik Forum 2020 konferansının dördüncü günü olan 3 Aralık Perşembe günü saat 14:00’de gerçekleşen “Turizm Sektöründe Türkiye’nin 2020 Sonrası Planları Ne Olmalı?” başlıklı oturumun açılışını TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler yaptı.
Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda “Türkiye’nin Marka Değerinin Yükselmesi İçin Neler Yapılmalı?”, “Turizmin E-hali: Tüm Operasyonel ve Pazarlama Süreçlerinde, Küresel Etkileşimi Sağlamak İçin Dijitalleşmenin Sağladığı Olanaklar Nelerdir?”, “Turizmin Dijitalleşmesi ile, Destinasyon Yönetim Sistemleri Nasıl Bir Gelişim Gösterecek?”, “Turizmin İtici Gücü: Gastronomi” gibi konular ele alındı.
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Four Points by Sheraton İzmir Genel Müdürü Bülent Süzer, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Otelz.com Kurucu Ortağı ve CRO & TÜRSAB Rota Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Tekin konuşmacı olarak katıldı.
Turizmde Yeni Küresel Trendler: Standart, İnovasyon, Dayanışma
Açılış konuşmasını gerçekleştiren TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, dünyada 2020 ve sonrası yeni turizm trendlerinin; standart, inovasyon ve dayanışma temel kavramlarına dayandığını belirterek, yeni dönem turizm anlayışındaki değişiklikleri detaylandırdı. İneler; şöyle devam etti:
“Standart trendini açarsak; artık, dünyada 5 yıldızlı otel, mavi bayrak, ISO gibi temel standartların yanı sıra kullanıcı yorumları ve deneyimleri ile oluşturulan standartların önem kazanacağını görüyoruz. Bir diğer başlığımız ve trendimiz ise inovasyon. Şu an her yerde geçerli olan inovasyonu turizm açısından veya hangi açıdan trend olacağını göre değerlendirdiğimiz bunun üç temel öğe üzerine oturduğunu görüyoruz: 1. Yerinde olması, 2. Akıllı olması, 3. Entegre olması.
Bugün inovasyona bakıldığında turizmde oturduğunuz yerden uçak bileti almak ya da otel rezervasyonu yapmanın yanı sıra, oradaki müzeleri gösteren, deneyim alanlarını yaşatan ve tüm bunları entegre olarak bize sunan bir turizmden bahsediyoruz.”
Bir diğer trend olacak yaklaşımın dayanışma olacağını belirten İneler, “Temel strateji olarak, kitleleri hareket ettirmekten ziyade, bireylere ulaşan, sonrasında burada ortak duyguya, harekete, hikâyeye sahip olan, kitleleri harekete geçiren ve bununla birlikte de rekabete uyum gösteren bir dayanışmadan bahsediyoruz” sözleri ile, uyum kavramının önemini vurgularken, turizm sektöründe özellikle diğer alanlarla sağlanan uyumun 2021 sonrası için dönüşlere kapı açacağını ekledi.
2019’un insanlık tüm dünyada çok önemli bir şeyi, yani sağlığı ve sağlığın farkındalığını gözler önüne serdiğini söyleyen İneler, bu anlamıyla dünyadaki temel trendlerin oturduğu mottoyu “küçük gruplara büyük deneyimler yaşatmak” olarak tanımlamanın yanlış olmayacağını ekledi.
Yakın Gelecekte Turizmde Seyahat, Deneyim Üzerinden Tanımlanacak
Açılış konuşması ardından Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumun ilk konuşmacısı olan İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili tüm paydaşların katılımı ile yıl başında hazırladığı turizm stratejisinin bugün ne kadar isabetli bir yaklaşım olduğunun daha net anlaşıldığını söyledi.
Bu stratejinin İzmir’in nitelikli turizmini açığa çıkaran, turizm gelirinin yüksek olduğu alanlarda alternatif turizm imkanı sunan ve şehrin nitelikli bir turizm merkezi olması gerekliliğinin altını çizdiğini hatırlatan Alıcı, “Yeni dönemde turizm yeniden tanımlanıyor. Yeni algı; daha nitelikli, daha butik, daha fazla para harcanan, daha fazla keşfe dayalı yaklaşımları içeriyor. Biz de bunu amaç edinen bir strateji oluşturduk. Dolayısıyla yeni turizm alışkanlıklarına yönelik hazırlıklarımızı yoğunlaştırıyor” dedi.
Alıcı, pandemi ile birlikte seyahat ve turizm alışkanlıklarının, ritüellerin dışına çıkacağını hatırlatırken, uzun süredir seyahatten çok deneyimin öne çıktığını belirtti. Bugün ise sınırlamalar nedeniyle yeni deneyimlemenin mümkün olmadığına değinen Alıcı, bu nedenle de seyahatin deneyim üzerinden tanımlanacağı bir yakın gelecek öngördüklerini paylaştı.
İzmir’in bu beklentilere yabancı olmadığını, önceliğin yeni trend ve deneyim üzerine bütünsel bir strateji ile İzmir’in değerlerini anlatmaya başlamak olduğunu söyleyen Alıcı, bu sırada güvenli ve sağlıklı destinasyon vurgusunun da mutlaka yapılacağını ifade etti.
Türkiye Sadece Gastronomi Turizminden Milyar Dolarlık Pasta Alabilir
Ardından söz alan Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, Türk mutfağı ile gastronomi avantajının Türkiye’de hala en iyi şekilde değerlendirilmediğini, doğru adımlar global gastronomi turizmi pastasından Türkiye’nin milyar dolarlık dilimler almasının mümkün olacağının altını çizdi. Bingöl, şöyle devam etti:
“Türk mutfağı dünyanın en iyilerinden, burada bir avantajımız var. Ancak ne acıdır ki bunun değeri ve önemini bir türü anlayamadık ve –daha doğrusu, anlatamadık. Turizm için o kadar önemli ki Türk mutfağı, gastronomi turizmiyle ilgili artık dünyada milyar dolarlık işlem hacmi var. Buradaki payımız çok zayıf. Sadece gastronomiden milyar dolarlık bir pasta alabiliriz.”
Bunun önündeki en büyük engellerden birinin her şey dahil sistem olduğunu belirten Bingöl, gelen turistin cüzi fiyatlarla günlerce otelde kalabildiğini ancak ne Türk mutfağı ile ilgili bir deneyim yaşadığını ne de kaldığı bölgedeki esnafa bir katkı sunduğunu paylaştı.
Türkiye’nin artık bir yol ayrımına girmesi gerektiğini belirten Bingöl, “Nicelik mi, nitelik mi? Elimizde bir elmas var. Ancak bunu işleyecek nakkaş kim olacak? Şu zamana kadar kimse bunun değerini bilemedi” dedi.
Kanal Yönetimi ve Online Acente Yaklaşımı Tüm Dünyada Yerleşti
Otelz.com Kurucu Ortağı ve CRO & TÜRSAB Rota Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Tekin ise dijitalleşme sürecinin aslında yıllardır turizme dokunduğunu belirtirken, dijitalleşmenin ağırlık olarak müşteriyi kazanma, müşteri arama ya da tercih edilme açısından müşteriye ulaşma yaklaşımıyla başladığını söyledi.
Bugün oteller açısından iç süreçlerin dijitalleşmeye başladığını, kanal yönetimi ile online seyahat acenteleri mantığının tüm dünyada oturduğunun altını çizen Tekin, bazı adımların hayata geçirilmesinde devletin rol almasının önemli olduğunu vurguladı.
Tüketimin de dijitalleştiği bir dönemde olduğumuzu söyleyen Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
“Tüketimin dijitalleşmesi nedir? Eskiden fikriniz olmayan bir bölgeyle ilgili, bu konularda uzmanlaşan yerlerden çevrimdışı ortamlarda bilgi alınırdı. Bugün arama motoru ile insanların istediği bilgiye ulaşması –baştan sona kadar okuması, ortalama 47 saniye. Bizim de ikna için çok yüksek bir vaktimiz yok; kısa, öz, ikna edici bir tanıtım çalışmalarından başlayan bu süreç; daha sonra dikey olarak deneyim dediğimiz –artık destinasyon artı deneyime döndü, platformları doğru kurgulanmalı ya da bu platformlarda var olma yaklaşımı ile ilerlemeli.”
Turizmde Hareketlilik 2021 Haziran’da Başlayabilir
Son olarak söz alan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Four Points by Sheraton İzmir Müdürü olan Bülent Süzer, beklentilerin 2021 Haziran ayı itibariyle turizm sektöründe tekrar hareketlenmesi ve seyahat trafiğini artması yönünde olduğunu paylaştı. Süzer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aşılarla ilgili yapılan açıklamalar, sektör paydaşlarımızla sürekli temaslarımız neticesinde şunu söyleyebiliyoruz: Haziran 2021 itibariyle küresel hareketlenme tekrar başlayacak, seyahatler sıklaşacak. Diğer yandan da herkesin 2021 yılı için hazırlık yaptığını, 2021’i değerlendirmek için planlar yaptığını öngörebiliyoruz. Peki, bizim Türkiye olarak elimizdeki değeri işlemek, 2021 yılına dair hedefler koymak, hedef kitlemizi belirlemek için kimlerin adım atması gerekiyor? Bu konuda Türkiye Turizm Ajansı’nın biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum.”
